Gökkuşağı Ammonit : Parıltılı Miras

Yaklaşık 100 milyon yıl önce, Kretase Dönemi’nde Madagaskar’ın Betsikiry bölgesini kaplayan sıcak, sığ denizlerde yaşayan ammonitler, günümüzde doğanın en etkileyici fosillerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Bu spiral biçimli kabuklu deniz canlıları, dönemin zengin deniz ekosisteminde avcı ve av dengesinin önemli bir parçasıydı. Zamanla yaşamlarını yitiren bu canlılar, deniz tabanındaki tortulara gömüldü ve milyonlarca yıl boyunca jeolojik süreçlerin etkisiyle fosilleşti.


Fosil kabuklarının yüzeyinde oluşan ince aragonit tabakaları, ışığın kırılıp yansımasıyla “iridesan” yani gökkuşağı etkili parıltılar yaratır. Bu optik etki, tıpkı değerli opallerde olduğu gibi, tamamen doğal fiziksel bir süreçtir. Katman kalınlığına göre renkler değişir: daha kalın tabakalar kırmızı ve yeşil tonları, daha ince olanlar ise mavi ve mor yansımaları ön plana çıkarır. Madagaskar ammonitleri, Kanada’daki yataklardaki örnekler kadar sert olmasa da, sundukları renk zenginliği ve doğal ışıltısıyla koleksiyoncular ve estetik meraklıları için vazgeçilmezdir.


Her bir Ammonit, hem bilimsel hem sanatsal bir değere sahiptir. Sergilendiğinde adeta geçmişin derinliklerinden gelen bir zaman kapsülü gibi, milyonlarca yıllık hikâyesini izleyiciye fısıldar. Parlak yüzeylerinde yansıyan gökkuşağı renkleri, gün ışığında veya spot aydınlatmada daha da belirginleşerek görsel bir şölen sunar.

cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR